Kültür ve Edebiyatımızdan Manzum PORTRELER


 Bekir Oğuzbaşaran
Laçin Yayınları
;
Kayseri, 2007, 102 sayfa, Türkçe, Karton Kapak.
ISBN No: 9789944423366

 

BEKİR OĞUZBAŞARAN VE MANZUM PORTRELERİ
Vedat Ali TOK

Edebiyat dünyası Bekir Oğuzbaşaran ismini 40 yıl önce tanıdı. Edebiyat öğretmeni, öğretim görevlisi oldu. Bir taraftan hocalık, bir taraftan edebiyatçılık vasfını sürdürdü. Necip Fazıl Kısakürek’in rahle-i tedrisinden geçti. Zekâsı, sür’at-i intikali, hâfızası onunla bir saatlik sohbetinizde hemen dikkatinizi çekecek hususlarındandır. Dost canlısı, sohbetlere neşe ve canlılık katması ile bulunduğu mecliste hemen kendini gösterir.

Türkiye’nin neresinde hangi kitap, hangi dergi basılıyorsa Bekir Oğuzbaşaran’ın mutlaka haberi vardır. Küçük büyük her dergide bir yazısının, bir şiirinin neşredilmesi için elinden gelen mücadeleyi gösterir. Aslında hiç abartısız ciltlerce kitap yazabilecek ve onu da yayınlatabilecek kapasiteye sahip olmasına rağmen ondaki dergi tutkusunu beş altı yıldır tanıyan bu fakir bir türlü çözememiştir. Yayınlanan tek kitabı -ki o da piyasalarda yoktur- “Necip Fazıl’ın Şiiri” ismini taşıyor. Yine belirtelim elinde Necip Fazıl’la ilgili çoğu kimsede bulunmayan bilgi ve belgeler de mevcuttur. Bunların hâlâ kisve-i tab’a bürünmemiş olması şahsen beni çok rahatsız ediyor.

Yeni Türk Edebiyatı uzmanı olmasına rağmen Dîvan Edebiyatına, Divan Edebiyatına olduğundan fazla da halk edebiyatına vukufu vardır.

Türkiye onu yazar olarak tanımasına rağmen son yıllarda şiire yöneldi. Hece ölçüsü ile dörtlükler yazdı; fakat bunlara ısrarla rubai dedi. Çünkü yazdığı dörtlüklerde ölçü rubaiden farklı olmasına rağmen, rubai üslubu vardı. Hakikaten hikemî tarzda dörtlükler yazdı. Dörtlüklerinde uzun şiirlerinden daha büyük bir başarı gösterdi.

Kolay ve rahat yazabilen bir şair. İlhamını bilgi ve kültürüyle birleştiriyor. Dile, imlâya karşı son derece titiz. Şiirin sesini tanıyor. Âhengi yakalayana, kastettiği mânâya ulaşana kadar peşini bırakmıyor bir şiirin…

Yazdığı her dörtlüğü en az iki defa okutturduğu ve görüşlerine de başvurma nezaketi gösterdiği bu fakir, onun şiirlerinin birçoğunu hıfzetme durumuna geldiğini de bu arada zikretmeden geçemeyecektir.

Bekir Oğuzbaşaran, önce çeşitli konularda Türk dörtlükleri yazdı. Bunlar da bir kitap olacak keyfiyet ve kemiyette. Daha sonra gerek ebediyete göçmüş, gerekse hayatta olan ve kültürümüze, edebiyatımıza bir şekilde hizmeti olmuş; eser bırakmış yazarlar, şairler, sanatkârlar, akademisyenler, âlimler için manzum portreler yazdı. Bunlar dergilerde yayınlanmaya başladıktan sonra hoş tepkiler aldı. Bu kitap bir bakıma bu cesaretlendirilmenin semeresi…

Oğuzbaşaran’ın manzum portreleri okunduğunda bilgi, ilham, araştırma, hâfıza, hatır, ahde vefa hasılı aşk ve sevgi görülecektir. Onun hiciv türünde de kuvvetli portreleri var; fakat nedense bunları kitabına almak istemedi.

Manzum portre, edebiyatımızda bildiğim kadarıyla, bu kesafette hiçbir şair tarafından yazılmamıştır. Bu bakımdan bu şiir kitabı farklı bir özellik arz etmektedir. Kitaptaki şiirlere sadece şiir gözüyle bakmak kanaatimce doğru olmaz; çünkü onlarda edebiyat tarihimize not düşebilecek bilgiler, görüşler ve eleştiriler de mevcuttur.

Bu güzel eserin sanat erbabınca dikkatle ve zevkle okunabileceğini düşünüyorum. Manzum portrelerde okuyucu, şiir zevkinin yanında çeşitli bilgiler ve sanat âlemine yakınlığı kadar da ilginç hâtıralar bulabilecektir.

Oğuzbaşaran’ı kutluyor, bu eserin diğer kitaplar için bir başlangıç vesilesi olmasını temenni ediyoruz…

 

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir