HZN_VE_SAANAK

Hüzün ve Sağanak


.

 

 

 

 

 

 .

.

.

.

.

.

.

.

.

.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 .

 

..
.
.
Görse yâri ah bu gönül, o an bahtiyâr olur.

Şâir odur ki genç ölür, sanma ihtiyar olur.

Hüzün bizim, hasret bizim, payımıza gâm düşer;

Kervan göçer, çekip gider, kalan İsa Yar olur…

SAKLI_SZLER

SAKLI SÖZLER


.
. .                                              

.
.

Günler geçiyor.

Mevsimler, belki yıllar geçiyor.

İstasyondan trenler, açıktan gemiler, yanımdan insanlar geçiyor.

Her birinin içinden kim bilir neler geçiyor… 

Yakın uzak, hısım hasım, tenha kalabalık ne fark eder ki herkes yolunu kendi seçiyor. Seçtiğini zannediyor. Bir Mustafa Kutlu hikâyesindeyiz hepimiz; ne Kutlu tanır bizi, ne biz kendimizi… 

Her insan bir coğrafya! Zirve de içinde, çukur da…

Hiçbir belgeselde göremedik iç insanı, hiçbir haritada çizilemedi içinin coğrafyası; kimyası damıtılamadı devasa laboratuarda, karekökünü hesaplayamadı Nobellik matematikçi… Filozof aklını yitirdi düşünmekten, psikanalist aynadaki yalana kandı. Bütün izm’ler yalandı. Kimi bile isteye aldandı, kimi gölgeyi gerçek sandı.

Oysa coğrafyası insanın bir iç mekândı.

İsa Yar