Eksildim çoğalarak!


.
.
.
.

(dibace)

eksiliyorum
hergün bir parçamı bırakıp geriye,
bir olmazsa olmazı…
bu hafıza benim değil
siliyorum.

II
cumbasız evlerin beton balkonlarından bir fıtık gibi çıkmak sokağa!
sığınmak beton duvarlar arasında bir hayalin kafesine,
bir çay içimi gamlanmak,
denizi hissedip denizi görmeden bir deniz kenarında
martı çığlıklarından fırtına bestelemek,
bir genç kızın hayallerinde saklamak baharı!..
bir delikanlının hoyrat öfkesinde tokatlamak kaldırımı 

bir annenin umudunda,
bir babanın hüznünde okumak hayatı…
içinde ‘ağlayan adama’ inat,
bir çocuğun gözlerinden gülmek hayata.
ve çiçeği ve kuşları fark etmek:
ıtır, huzur, kâğıt, kâlem, satır, şiir,
yâr, ağyar, hatır, kir…
merhaba hayat ve ölüm!
uzun gecelerde ağrısa da başlar; yeni bir şiir başlar.
ıstırabın ahengi, gecenin rengi.
merhaba ruhum!

III
libasından soyunduğum dünyanın boğazı ellerimde,
ellerim bende değil!
kanatlarım taşıyamıyor boşluğu, dağlar eğil!
alın benden bu alkolsüz sarhoşluğu…
sarnıcın kopuk ipi boynumda!
kuyudan zirveye sarkan bir yalnızlık, iz olmuş!
ben, kuyudan zirveye düşen baş!
izahın ‘mâdem’inde bir âdem.

IV
çoğalıyorum…
o halde;
parçalanıyorum.
Böl, her parçamda bul beni… 

İsa Yar 

*Yakamoz dergisi  Ocak 2008 
*Yedi İklim Dergisi / Kasım 2009

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir